FLORANSA 2.GÜN

Siena'dan dönüşte Michelangelo Tepesi'ne çıkmak için tren istasyonunun arkasından 12 numaralı otobüse bindik. Otobüs bileti kişi başı 2 €. 

Davud heykelinin bir replikası da Michelangelo Tepesi’nde bulunuyor. Tepenin manzarası yorumlarda bahsedildiği kadar güzel gerçekten de. Meydanın sonunda bulunan merdivenlere oturup Arno Nehri ve Vecchio Köprüsü’ne karşı gün batımını izlemek ve bolca fotoğraf çekmek Floransa’da mutlaka yapılması gerekenler arasında. Aslında tüm akşam burada geçirilebilir ama hava güneş battıktan sonra epey soğuduğu için biz yürüyerek tepeden inmeyi tercih ettik.

Michelangelo Tepesi’nden manzara

Bu akşamki yemek planımız turistlerden uzak lokal bir mekan olan Trattoria del Pennello’da. Mekanın sahibi her masayla tek tek ilgileniyor, belli ki müşterileri buranın müdavimi olan kişiler, tek turist biziz.  Garson Türk olduğumuzu hemen anladı.  Önce Bruschetta sipariş ettik. Bir porsiyonda 2 domatesli, 2 kuru fasulyeli Bruschetta yer alıyor. Ardından bir porsiyon biftek ve bir porsiyon Spagetthi söyledik. Bruschettaları beğenmesek de 3 saat şarap, karabiber ve sarımsakla pişen biftek ve Spagetthi çok lezzetliydi. Yaklaşık 30 € hesap ödedik. Tatlıyı burada yemeyi tercih etmedik çünkü planımızda meşhur Cafe Gilli’de tiramisu tatmak var.

Bu sebeple, Cumhuriyet Meydanı’na geldik.  Meydanın ortasında bir atlıkarınca bulunuyor. Meydanın etrafı kafelerle dolu. Tiramisuları ile meşhur Cafe Gilli’de bu meydanda bulunuyor. Burası 1733 yılında açılmış, mekan ve garsonlar fazlasıyla şık. Cafe Gilli’de barda ayakta ya da paket olarak alınan tiramisu 3 € iken, oturarak yerseniz bu fiyat 8 €’ya çıkıyor. Buna ek olarak kuver ücreti de ödemek gerekiyor. Biz tiramisumuzu alıp atlıkarıncaların karşısında banklara oturduk.  Bence Floransa’nın en güzel meydanı burası. 

Floransa'daki ilk iki günümüzde çok fazla fotoğraf çekmemişiz, çünkü hava çok ama çok soğuktu. Eldivenlerimizi çıkarıp fotoğraf çekecek gücü kendimizde bulamadık.