KAŞ
KAŞ’TA NEREDE KONAKLANIR?
Konaklama için temelde Çukurbağ
Yarımadası ve Kaş Merkez olmak üzere iki seçenek var. Çukurbağ’daki otellerin bir kısmı direkt
denize girme imkanı sunarken bir kısmı da denize kısmen uzak olmasına rağmen muhteşem
deniz manzarası ile insanın aklını çeliyor. Merkez ise akşam hareketlilik,
yürüyüş mesafesinde restoranlar, kafeler ve barlarla öne çıkıyor. Biz uzun bir
kararsızlık sonunda merkezde konaklama tavsiyeleri öne çıktığı için Merkezde yer
alan Hermes Otel’de konaklamayı tercih ettik. Tatilin sonunda ise Merkez’de
konaklama seçimimizin oldukça isabetli olduğuna kanaat getirdik. Hermes Otel’in
de yerinde bir tercih olduğunu gördük. Otel merkeze yürüme mesafesinde ama
gürültüden uzak, oldukça temiz ve sevimli bir aile oteli. Kahvaltıları oldukça
lezzetli, ev yapımı pasta çeşitleri her gün değişiyor. Gerek kahvaltı sonrası
kahve ikramı gerek akşamüzeri otel girişine konulan ev yapımı pasta ve çay
ikramlarına ek olarak otel sahiplerinin ilgisi ile gönlümüzü fethetti.
KAŞ’A NE ZAMAN GİDİLİR?
Kaş her geçen gün popülaritesi
artan bir tatil beldesi olduğu için temmuz ve ağustos aylarında oldukça
kalabalık oluyor. Plajlarda şezlong bulmak için erkenden uyanmak ya da sıra
beklemek gerekiyor. Aynı şekilde iyi restoranlarda yemek yiyebilmek için de ya
günler önceden yer ayırtmak ya da uzun kuyruklar beklemek gerekiyor. Bu yüzden
kalabalığı sevmiyorsanız en uygun dönem ilkbahar ve sonbahar olacaktır. Biz eylül sonunda gittik ve hem hava hem
deniz sıcaklığı çok idealdi hem de kalabalık görece azdı.
KAŞ’TA NEREDE DENİZE GİRİLİR?
Kaputaş Plajı
Bir haftalık Kaş
tatilimize yolumuz üstündeki Kaputaş Plajı’nda mola vererek başladık. Yol kenarına park etmiş araçları görünce
dikkatinizi çekecek. Yol kenarındaki oldukça yüksek merdivenlerden inerek
ulaşılıyor.
Eskiden herhangi bir
işletme bulunmayan plajı artık belediye işletiyor. Bu muhteşem güzelliği kirleten plastik
şezlonglar ve şemsiyeler konulmuş. Turkuaz
suyu ile muhteşem bir manzara sunan bu plajın denizi ise oldukça dalgalı. Bizi kıyıya savuran çılgın dalgalar ile
çocuklar gibi eğlendik. Hava kararmaya başlayınca otelimize doğru yola devam
ettik.
Hidayet’in Koyu
Burası arkadaşlarımızın
bize özellikle tavsiye ettiği bir koydu.
Derme çatma ahşap birkaç şezlong bulacağımız salaş bir koy olduğu
söylemiş ve Hatice Teyze’nin gözlemelerini mutlaka tatmamızı tavsiye
etmişlerdi. Koya vardığımızda ise
yerleri beton olan bir beach ve dip dibe dizilmiş plastik şezlonglar bulduk. Hatice Teyze’de artık burada değil. Yani koyun
o eski halinden eser yok şimdi. Şezlonglar
ve şemsiye tabi ki ücretli ve dışarıdan yiyecek, içecek getirmek de yasak. Denizi gayet güzel olmakla birlikte daha önce
bahsedilen deniz canlılarının çeşitliliği ise artık yok. Aslında eski halini görmediğimiz için biz bu
haliyle bile çok sevdik bu koyu. Ancak doğayı bu şekilde gasp eden beachler
insanı oldukça üzüyor.
Hidayet'in Koyu
Limanağzı
Kaş’ın en popüler üç koyunun
bulunduğu yer Limanağzı. En sağdaki işletme Nuri’nin Yeri, en soldaki Bilal’in
Yeri ve ortada ise Don Kişot var. Buraya kara yolu ile ulaşım mümkün değil. Kaş
merkez limandan hareket eden pırpır tekneler bu üç işletmeye de uğruyor. Kişi başı gidiş dönüş 20 TL. İşletmelerde şezlong ve şemsiye ücretsiz,
sadece yediğiniz şeyleri ödüyorsunuz.
Biz Bilal’in yerini tercih ettik. Loca tarzı yerden yüksekte yer alan
şezlonglara oturduk ve manzaramız harikaydı. Daha fazla dayanamayıp berrak
denize kendimizi attık ve sonunda caretta carettalar ile yüzebileceğimiz bir
koy bulmuş olduk. Burası cennetten bir köşe gibi… Tüm günü kah denizde kah
şezlongumuzda keyif yaparak geçirdik. Son
tekne ile otelimize döndük.
Patara Plajı
Bir günümüzü de
Patara’ya ayırmaya karar verdik. Patara
Kalkan Beldesi’nde yer alan bir antik kent.
Giriş kişi başı 15 TL, Müzekart geçerli.
Ayrıca 12 km’lik plajı ile çevredeki en uzun kumsala sahip. Plajda şemsiye ve şezlonglar ücretli. Şemsiyeler çok eski ve kötü, inanılmaz bir
rüzgar var, şemsiyeler insanların kafasına düşüyordu. Ağzımız yüzümüz kum doldu.
Günlerdir gezdiğimiz muhteşem koylardan sonra bugünü Patara’ya ayırmakla hata
mı ettik diye düşünürken denize girmeye karar verdik ve eşimin ayağına denizde bir
şey battı. Dışarı çıkıp cankurtarana durumu anlattığımızda trakonya balığının sokma
ihtimalinin yüksek olduğunu amonyak sürülmesi gerektiğini söyledi. Bu sırada
eşimin parmağı hızla şişti. Yetkili biri ile görüşüp durumu anlattık, bize
amonyak verdi ve ayağını sıcak suda bekletmeye başladık, bu arada internetten
ne yapmamız gerektiğini bulmaya çalıştık.
Zehrin tehlikeli olabileceğini öğrenince en yakın sağlık ocağında aldık
soluğu. Doktor hemen antialerjik iğne yaptı ve 1 saat gözetim altında tuttu. Bu sırada sabah da Patara’da birinin akrep
sokması sebebiyle başvurduğunu öğrendik. Günümüz sağlık ocağından otelimize
dönerek son buldu. Antik kenti gezme fırsatımız olmadığı için kentle ilgili
yorum yapamıyorum ama Patara Plajı’na bir daha gitmeyi aklımızdan bile
geçirmeyeceğimize eminim. Sanırım burası bizde kötü bir anı olarak kalacak.
Büyük Çakıl Plajı
Biz daha çok suyu ılık
olan deniz sevdiğimiz için daha çok koylarda yüzmeyi tercih ettik. Kaş’taki son
günümüzde ise Büyük Çakıl Plajı’na uğradık. İki kayalık arasında küçük bir koy
burası. Kayalıklarda yer alan yeşillik, denizin mavisi ile buluşarak harika bir
manzara sunuyor. Soğuk su akıntıları sebebiyle deniz oldukça soğuk. Burada dört küçük iletme hizmet veriyor.
Otopark, şezlong ve şemsiye ücretsiz, yediğiniz, içtiğiniz şeylerin ücretini
ödüyorsunuz. Eylül sonunda buranın suyu bizim için fazlasıyla soğuktu o yüzden
biz Büyük Çakıl’da fazla zaman geçirmeden bir kez daha Hidayet’in Koyu’na
gittik.
Küçük Çakıl Plajı
Merkezde iki kaya
arasında kalmış küçük bir plaj. Biz merkezde denize girmeyi tercih etmediğimiz
için gitmedik.
KAŞTA NE YAPILIR?
Kekova Tekne Turu
Sırada Kekova tekne
turu var. Akşamdan hangi tekne ile seyahat edeceğimize karar vermek için
limanda gezindik. Kalabalık ve son ses müzik çalan bir tekne yerine daha az
yolcu alan ve sakin bir tekneden yana oldu tercihimiz. Bermuda Boat 37 kişilik, herkese şezlong var,
tekne temiz, yemekler güzel, sahipleri ilgili. Tekne sabah saat 10’da Kaş
merkez limandan hareket ediyor. 45
dakikalık bir yolculuk sonrası İnönü Koyu’nda yaklaşık bir saatlik bir yüzme
molası veriliyor. Ardından Kekova bölgesinin
girişinde bulunan Akvaryum Koyu’nda yüzme ve yemek molası veriliyor. Yemeğin ardından Tersane Koyu, Batık Şehir,
Kekova Adası ve sonunda Kaleköy’e ulaşılıyor.
Buradaki 1 saatlik molada, Kaleköy gezilebilir ya da denize girilebilir.
Biz köyü gezmeyi tercih ettik. Kaleköy’ün yerlileri el emeği hediyelikler,
adaçayı, keçiboynuzu gibi bitkiler satıyorlar. Buranın ev yapımı dondurması da
meşhur ama biz denemedik. Kaleköy’den
hareket ettikten sonra Üçağız’dan geçip Yağlıca Koyu’nda bir saatlik bir
molanın daha ardından saat 6’da Kaş’a dönülüyor. Tertemiz sularda saatlerce
yüzüp, çok güzel koylar görüp harika bir gün geçirdik.
Kaleköy
Meis Adası
Kaş’a gelmişken
görülebilecek bir diğer adres ise bir Yunan adası olan Meis… Meis Express adlı
gemi ile Kaş merkez limandan gidilebilir. Yunan adası olduğu için vize gerekli
tabi ki. Biz pasaportumuzu getirmeyi unuttuğumuz için gidemedik ve
gidemediğimiz için çok da üzüldük. Bir
daha ki Kaş tatilimizde mutlaka yapılması gereken arasına aldık bu geziyi.
Antiphellos Antik Kenti
Antiphellos Kaş’ta yer
alan bir antik kent. Antiphellos Kaş’ın Likya dönemindeki isimlerinden
biriymiş. Bu antik kentten günümüze
kalan en önemli anıt Uzun Çarşı Caddesi üzerinde yer alan tek bloktan oluşan
lahit. Bu lahit halk arasında Kral Lahdi olarak anılıyor. Diğer önemli kalıntı
ise Antiphellos Antik Kenti Tiyatrosu. 26 basamaktan oluşan bu tiyatro 4000
kişilik seyirci kapasitesine sahipmiş. Deniz manzaralı antik tiyatro Kaş’ta gün batımını
izlemek için uygun noktalardan biri.
Antiphellos Antik Kenti Tiyatrosu
Uzun Çarşı
Uzun Çarşı’da cumbalı
evlerin alt katları genellikle hediyelik eşya dükkanı. Bu küçük çarşı oldukça şirin… Eylül aynın sonunda gittiğimiz için de yaza
göre daha sakin. Buradan doğal taşlardan yapılan takılar aldık bolca. Akşam
yemeği sonrası gezmek için güzel bir seçenek.
KAŞ’TA NE YENİR?
Mutlaka uğranması
gereken restoran güzel bir bahçe içerisinde yer alana Zaika Ocakbaşı. Başlangıç olarak aromalı tereyağları geliyor
ve çok lezzetliler. Şaşlık Kebabı ve
Zaikas tek kelime ile muhteşem. Mezeleri oldukça başarılı… Yaz aylarından
günler önceden rezervasyon yapmak gerekiyormuş, biz sezon sonunda Kaş’ta
bulunduğumuz için, gitmek istediğimiz günden bir gün önce aradığımızda yer
bulabildik. Rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın ve buraya gitmeden Kaş’tan
sakın dönmeyin.
Zaika Ocakbaşı
Jimmy Joker Steakhouse’ta bademli tavuk ve
dilimlenmiş bonfile lokumu harika. Ortam
çok güzel ve sahipleri çok ilgili, her masayı gezip müşterilerle tek tek
ilgileniyorlar.
Deja Vu Kaş’ta mutlaka uğranması gereken yerler
arasında sayılıyor. Özellikle gün batımı buradan izleniyor, ancak küçük ve
popüler olduğu için oldukça kalabalık. Bu yüzden aynı sırada yer alan ve çok
büyük olan Ayı
Beer Garden’dan da gün batımı izlenebilir. Daha önce Hidayet’in Koyu’nda
gözleme yapan Hatice Teyze biz gittiğimiz dönemde Ayı’da çalışıyordu. Çiğ
böreği ile patlıcanlı gözlemesi oldukça lezzetli. İşletme iyi, geniş, ferah ve sakin bir mekan.
Ayı Beer Garden’dan gün batımı
Sempati’nin mantısı yorumlarda çok övülmüştü
bir akşam da burayı deneyelim dedik ama bizce mantı sıradandı.
Ora Kebap’ta kavurmalı kaşarlı pide ve dana güveç
yedik. Her ikisi de güzeldi ama servis
yavaştı.
Enişte’nin Yeri’nde yemekler güzel, fiyatlar uygun
ama mekan genellikle kalabalık ve garson sayısı yetersiz olduğundan burada da
servis biraz yavaş.
Naturel Turkish Kitchen’da levrek ve tavuk
şinitzel yedik. Yemekler güzeldi, fiyatlar
uygun, hizmet de hızlı.
Merkezde sahilde
yürürken bir seyyar satıcının önünde uzun bir kuyruk göreceksiniz. İşte o sıra
doğal tava dondurma için… Seçtiniz taze meyvelerden ve reçellerden gözünüzün
önünde yapılan bu dondurmayı mutlaka denemelisiniz.
Doğal tava dondurmanın öncesi
Doğal tava dondurmanın sonrası
YAPMADAN DÖNME!!!!
- Kekova tekne turuna çıkmadan
- Zaika Ocakbaşı’na gitmeden
- Limanağzı’nda denize girmeden
- Doğal tava dondurma yemeden
- Gün batımını izlemeden
Yorumlar
Yorum Gönder